Müzik Damarlarınızda Gezmeli (Hiphoplife)
Raziel büyük bir kitle tarafından Sert Ünsüzler projesiyle tanındı. Katıldığı her organizasyonda dikkatleri üzerine çekmeyi başarabilen bir isim oldu. Kısa zaman önce 34 şarkılık ilk solo albümü olan "Mekan-ı Cehennem"i bitirdi ve piyasaya sürdü. İstanbul'un ve “Rapbiznezz” ailesinin yetenekli isimlerinden biri olan Raziel'le ilk solo albümü üzerine sizler için bir söyleşi yaptık. Sizlere Raziel ile yaptığımız söyleşiyi ve albüme adını veren şarkıyı sunuyoruz.
Merhaba Raziel, son zamanlarda ön planda olan bir isimsin fakat senin "Sert Ünsüzler"den önce ki halini bilmeyen bir çok dinleyici var. Bu dönemi anlatabilir misin? Sert Ünsüzler'den önceki çalışmaların, Effekt albümün ...
Bu yaşa kadar yaşadığım meskenlerde bu tarz müzikle ilgilenen birileri yoktu açık konuşmak gerekirse, ben kendi halimde gelişmeye çalışırken, bir Cd ci sayesinde Düşünce ile tanıştım aynı mahallede oturmamız bizim için çok büyük tesadüf oldu. Menzil’in beni benimde onları dinlemesiyle yeni planlar yapıldı. Derken Düşünce ile kayıtları yapmaya başladık Effekt albümü için. Bu benim için ilk adımdı ve çok fazla bir şey beklemiyordum, sadece kendimi görmek ve sesimi tanımak adına güzel bir ayna oldu o albüm. Ve ilk temellerimi attım diyebilirim.. sonrada kendi solo albümüm üzerine yoğunlaşmaya başlamıştım ve arada çıkan Sert Ünsüzler E.P ve feat.ler geldi.. devamını az çok herkes biliyor sanırım..
Raziel ne anlama geliyor? Bu isimle kendinde özdeşleştirdiğin noktalar var mı?
Raziel, aslında Hz.Adem’in yazdığı bir kitaptan esinti olarak kazındı aklıma. Kök diller ve kabala uygulamalarının görüldüğü bir kitap, kitabın adı ise Melek Raziel. Tüm bunların temelinde gerçeğin algılanması yatıyor, insanın kendi ruhunu zenginleştirmek adına yüzyıllarca süren arayışlarını anlatıyor ve içinde saklı duran efsanelerse çok büyüleyici.. Bunun yanı sıra birçok dökümanda Raziel ismi, sır dünyalarının meleği olarak görülüyor. Ruhani yani soyut değerler benim için hep önemli idi. Bu ismin benle bütünleşmesi burdan geliyor diyebilirim.
Sert Ünsüzler'le beklenen başarıyı kısa zamanda yakaladınız. Yakın zamanda Mozole Mirach'ın da Kuvvetmira'dan ayrılmasını göz önünde bulundurursak yine ortak bir proje söz konusu olabilir mi ?
Benim için özel bir proje idi kardeşlerimle bir albüm yapmak ve üç albüm yerine tek bir albümde bir araya gelmek.. Heyecan dolu anlardı.. Ama bizim evde sabahlayıp kayıtları yapmamız, sohbetler ve hayaller o çok hoş günlerin sadece birer izleri artık. Yani her şeyin bir anısı olduğu gibi hayal kırıklıkları da olabiliyor kimselerin bilmediği.. Devamı gelir mi? Benim cevabım hayır ve nokta.
Uzun bir bekleyişin ardından 34 şarkılık "Mekan-ı Cehennem" adındaki ilk solo albümünü piyasaya sürdün. Biraz albümden bahsedelim, albüm senin için ne ifade ediyor?
İlk başlarda benim için sadece şarkılar ve öyküler idi. Sonra kompozisyonların bir bütünlük oluşturduğunu anladığımda bunu çift bölümde işlemek gerektiğini düşündüm ve parça parça tamamlama yoluna girdim. Ve her adımda bu albümün yapılması gerektiğini anladım. Artık benim için dönüşü olmayan duygusal bir akıntıydı albüm. Bu zamana kadar sandıklarımda sakladığım çoğu cümleyi çıkartıp masanın üzerine koydum, tıpkı Cemal Süreya’nın “Önceleyin” şiirinde dediği gibi “Ben aldım masanın üstüne koydum kuralları, Herşey işte böyle oldu önce”. Çünkü sadece kendi ruh alemim ve kalemim vardı, yalnızca bir oda, bir de müzik. Kelimeler birbirine kenetlenmişti ve sonuç olarak kendimi çok geliştirdiğime inanıyorum çünkü her şarkının benim için en az bir sayfa öyküsü var. Bekledim ki herşeyi tam istediğim gibi olsun.. Ve basımından dağıtımına kadar ben ilgilendim. Beni dinleyen albümü eline alan tek bir insan olsa bile, o insanın nasıl bir duruşa sahip olduğumu ve nelere nasıl karşılık verdiğimi görmelerini en azından hissetmelerini bekledim ve istedim. Bir insanı yatırdım bu da bendim, kendinden birşeyler yakalayan herkestim ve hepimiz bir’iz nitekim..
Albüm 2 bölümden oluşuyor. Bu bölünme de bir anlam var mı, Disc 1 ve Disc 2?
Tabii ki var. Misal 1.cd deki Nef’es şarkısı, iç karakterimin görünen Raziel kimliğime yaptığı bir sitemin nağmelerini içermekte. Nitekim 2.cd deki Kırmızı Kurdele ise Raziel’in Emin’e verdiği cevap niteliğini taşımakta. 1. cd deki Meleklere Hitaben ve 2. cd deki Şeytan’la Dans ta sebep sonuç bütünlüğünde. Mathilda’da bu iki şarkının devamı denilebilir. Buna göre Disk 1 = sebep, Disk 2= sonuç olarak yorumluyorum kendimce.. Bunu fark etmiş olmana çok şaşırdım, çok hoş bir soruydu.
Albümde Düşünce, Echo, Gmc, Mt, Mozole Mirach, Saian, Sansar, Da Poet ve Vurgun gibi başarılı isimler de yer alıyor. Bu çalışmaların herhangi bir hikayesi var mı, nasıl bir araya gelindi kısaca değinebilir misin?
Kısaca albüm benim özelimdi. Ve yanımdaki özel insanların sesini istedim bu albümde. Da Poet ve Mozole Mirach ile 13 mart 2005 günü Taksim’de tanıştım aslında herkes birbirini tanıyordu, denk düştü. Ondan sonra zaten bağlar kendiliğinden gelişti- ki Da Poet benim için kardeşten bile öte artık.. Et ve Tırnak gibiyiz.. Mt ise Maisiyah’ı dinledi ve bana ulaştı, iyi ki tanıştık. Çünkü artık iki tane abim var.
"Mekan-ı Cehennem" şuanda muzikbazaar.com sitesinde satışa sunulmuş durumda. Ancak ticari bir kaygının olmadığını, bu sayede bir gözlem yaptığını söylüyorsun. Gözlemlediğin nedir?
Benim albümü basmamda ki ilk amacım albümün net albümü olarak görmememdi. Bunu bir bencillik olarak yorumlamak yerine kişinin yaptığı işe bir tanım bulması demek gerekiyor. Herkesin değil sadece isteyenin dinlemesini bekledim. O yüzden nete vermedim, çünkü internet dediğimiz şey bir çok fayda ve imkanı sunarken bir o kadar uzaklaştırıyor insanı kendinden. Bir albüme dokunmak, bir şeye değer vermek onu saklamak (tıpkı bir mektup gibi), yani samimi bulanlara ulaşmak tek isteğimdi yoksa satış rekorları vesaire bunlar mühim değil.. 2004 senesinde birçok underground albümü alıp dinlerdim. Çünkü o insanların bir emeği vardı ve benim için bir sürprizdi kimin ne yaptığını görmek.. Bazıları beni çok şaşırtmıştı. Bazıları ise hayal kırıklığı ama o albümler çok özellerdi her biri..
Kendi albümüm içinse şunu söyleyebilirim. Dinleyenlerin bir kısmı tam olarak sindirdi ve çok mutlu oldum, tepkileri geldi maille, yada yüz yüze görüşenler oldu. Benim bir kaygım yok çünkü insan anlatmak istediğini anlatır ama anlayan tamamen kişidir.. ben anlattım herkes anladığını anladı. Kimisi iddialar sürdü yaptığım işe, farklı boyutlarda dinsel konulara girdi, kimileride çok saçma bir sebepten albümü nete verdiğini söyledi hatta yüzüme karşı. Ben artık çoğu insanı internet’e bağımlı hale gelmiş kişilik bölünmeleri yaşayan insanlar olarak görüyorum. Ama bu albümün çok özel bir kitlesi oluştu ve hepsine sonsuz saygı sunuyorum. Kısaca sözün özü; organizasyonlara sırf bir kızla sevişmek için gelen ve yarattığı o hayali kimliğinin altında ezik bir yürek barındıran o çoğu küçük adamcıkların tümü, bu tarz işlere saygı duymuyor. Çünkü onlarda biliyorlar ki yüzündeki anlık sevinçlerin ve geyik sohbetlerinin bittiği anda yüzleşmekten korktuğu ezik ruhu her zaman tam karşılarında durmakta.. Kendini bilen insanların olduğu bir dinleyici kitlesi var albümün.. Bu yüzden mutluyum işte..
Kapakta "Bu albüm “Elsa Bleda”ya armağan edilmiştir" yazıyor?
Evet. İç dünyam benim için çok özel olsa da bu özelin sahibi aslında iki kişi. Ben ve Elsa. Her şeyi bir kenara bırakıp son iki senemi düşünsem bile, sonunda bu albümün sahibi ben olduğum kadar o olurdu. Çünkü hep yanımdaydı, en kötü günümde elimden tutan kimsenin olmadığı günlerde beni ben olduğum için anlamaya çalışan tek kişiydi. O günlerin anısına ve aklımdaki tüm düşüncelerin hatırına o yazı sadece küçük bir önsöz benim için.. Meleklere hitap edip Şeytan’la Dans’a kalktım, Mathilda döküldü sözlere ve göz kırptım sadece.. Önsözü o cümleyse son sözü düşünmek kaçınılmazdır diyorum ve bir sonraki soruya geçiyorum....
Albümün ön kapağında bir elinde sigara diğer elinde silah, koltuğa umutsuzca oturmuş saçı başı dağınık bir insan görüyoruz ve dinlerken skit'lerde de sık sık intihar olgularına rastlıyoruz. Albümde insanları karamsarlığa yöneltecek bir çok imge var. Albümü dinleyenlerde en çok hangi hissin yoğunlaşmasını istiyorsun?
Evet. Aslında her meta bir duyguyu sembolize ediyor. Yani bir silahın olması çek kendini vur diye algılanmamalı çünkü sanatta böyle yaklaşımların tepkilerini düşünüp ona göre kısıtlamaya gidilmez ve bu sanat olmaz. Ben hayatı çok iyi bildiğimi iddia etmiyorum veya duygular şudur budur kesin kanılarda bulunmuyorum albümde. Sadece bir kişinin karmaşaları, tercihleri, hisleri, değerleri ve hayal kırıklıklarından bahsediyorum onun kendi alemini anlatıyorum. Evet bir şey doğrudur ki albüm genel olarak siyah bir yaklaşımdadır. Ama bu benim sizin gördüğünüz yanım. Her şeyi sırasına koydum. Ve bu kendime dair ilk adımdı ilk sözlerimdi. İlk acılarım ve çocukluklarımdı. Albümü dinleyenlerin sadece savaşmanın ve yılmamanın gerektiğini anlatıyorum. Ama içinde intihar teşebbüsleri, acıları, sevgileri, ve bir o kadar da umutları anlatıyorum. Sözün özü; Bir tezim var ve bu mutluluksa, buna varmam için önce acıyı ve karanlığı ele almam gerekir. Ve yaptım da.. Çünkü mutluluğun bile sınırında acıların tarihi saklıdır...
Skitler'de devamlı Constantine filminden alıntılar var. Bu alıntılar bir nevi albümde ki gidişata da yön vermiş durumdalar. Neden skitler özellikle tek bir eserden alındılar?
Aslında çok eser vardı ama TR seslendirilmiş eserler izlemeyi ve dinlemeyi pek tercih etmememden dolayı az seçeneğim vardı. Constantine en sevdiğim filmler arasında. Bir nevi kendime yakın buldum ve albümdeki melek şeytan kavramları içinde güzel cümleler barındırıyordu. O yüzden o filmi tercih ettim. Ölüm ve yaşam kuramlarına çok çarpıcı yaklaşımları olduğu için birazda..
Mathilda şarkısında doğmamış kızına sesleniyorsun. Eminim ki sende yeri ayrıdır Mathilda'nın, bu şarkının hikayesini anlatabilir misin?
Mathilda benim için kurduğum en güzel hayallerden bir silüet ve küçük bir kız ismi. Albümün içinde tek çiçektir o –ki var olan umudumun tek sarmaşığı gibi salınıyor albümde. Yalnız albüm karakterize olduğu için o şarkıya varan noktaya kadar anlatılan kişi paranoyak bir kabusundan yola çıkarak yazıyor şarkıyı.. Olmasını istemediği durumları anlatıp hayır ben tam olarak şöyle düşünüyorum diyor. Duygu yozluğunda büyümüş ve iç dünyasına kendini hapsetmiş bir insanın kendine yazdığı bir not gibi. Yani olacaklardan korkan bir o kadarda içindeki en büyük hayallere sığınan tutunan bir insanın tasviri..
Sen içindekileri kaleme döküyorsun, dinleyenlere bir şeyler vermek istiyorsun. Sence karşı taraf o duyguyu alıp seninle aynı şeyleri hissediyor mu?
Sahnedeyken herkesin gözlerine bakmaya çalıştım albümden öncede sonra da, ve o duyguyu gördüklerim bana geri dönüş yaptılar. Maillerden ve sohbetlerden de çok güzel tepkiler geldi. Ben albüm ne kadar soyut olsa da insanların almaları gerektiği noktaları aldığını gördüm. Bu konuda içimde en ufak bir şüphe yok zira ulaşmak istediğim o kişileri buldum.. Sırada yeni projeler var.. Ve her şey daha iyiye gidiyor bana göre..
Korsan, bir albüm yada film sonrası tüm sanatçıların en korktuğu olay haline geliyor. Sanırım aynı şey senin için de geçerli, "Mekan-ı Cehennem" şimdiden nete düştü bile.
Söyleşide bir ara bu konudan da bahsetmiştim. Ben o insanların bazıları ile yüz yüze de görüştüm ve sebepleri çok komik ve saçma ve açıkçası bu hırsızlık, korsan çok kötü bir şey. Bunun önüne geçilemeyecek Türkiye’de çünkü herkes çok zekalı ve çıkarcı olduğunu düşünüyor. Bu gibi insanların müziksever olduklarını düşünmüyorum çünkü sosyal durumlar ne olursa olsun nete girip tüm yolları deneyebiliyorsan o paranın bir kısmı ile o albümün orjinalini alabilirsin.. herkesin bahaneleri ve sebepleri var.. Herkes haklı kendine göre bu düşünce kırılır mı bilmiyorum ama bir albümü bulabilirsin, yada alabilirsin ama o albümü anlamaya yetmez bu.. Dinlesinler, nitekim beğenmeyecekler çünkü net’ten indirmek onun saygısızlığını gösterir. Şarkılarda duygularla alakalı olduğu için onun yozlaştığı noktalara dokunuyor o şarkılar....
Liriklerinde soyut kavramları çok kullanıyorsun, ayrıca karamsar bir duruşa sahipsin bunu "Mekan-ı Cehennem"de de gördük. Bu karamsarlık sadece kayıt sırasında üstlenilen bir rol mü yoksa kayıttan çıkınca aynı ruh hali yaşamında da devam ediyor mu ?
Eğer bu sadece bir rol olsa idi, şarkılarda çelişki barınırdı.. Ben kendi öykümün ilk dizelerini bir albümde topladım. Devamı gelecek ama bu illa ki karamsar olacak diye bir kaide yok. Hayat anlatılamayacak kadar büyük, ve düşünceler bitmiyor.. ve tüm albümler parça parça bu tabloyu tamamlayacak.. şarkıların belirli bir yoğunluğu var. O dönem nasıl hissediyorsam o duygularımı ele alıyorum. İç dünyanızdaki çoğu değeri sokakta ki alakasız bir insanla paylaşırmısınız? Tabii ki hayır. Çok az kişi içimdeki nehir’in akışını bilir.. Onlarda Tuna ve Dicle..
Sahnedeyken dinleyiciyle bir bütün olduğunuzu görüyorum, sizi dinleyenler çok eğleniyorlar. Aynı şekilde Poet ve sende de okurken aynı hoşnutluğu görüyorum. Sözlerin her ne kadar karamsar yada düşündürücü nitelikte olsa da insanlar kederlenmiyor, sana eşlik edip eğleniyorlar?
Bu bir bütünlük, ayrıca sahne çok farklı bir yer, bunu öğrendim. Poet’le artık sahneyi ezberledik diyebilirim o artık bizim ritüelimiz, orda şarkıları okumak insanlara o duyguyu vermek zamanla bize mutluluk vermeye başladı. Bir alışveriş gibi. Biz o kadar profesyonel değiliz ama bunu başarabilmek ve sonucunda mutlu olmak bizim için bir o kadar önemli.. her adımda daha çok yol kat edeceğiz inşallah.
Hissettiğin her şeyi, anlatmak istediklerini şarkılara tamamen dökebiliyor musun?
Tam olarak yapmak istediklerimi yaptım ve söylemek istediklerimi söyledim dediğim an müziği bıraktığım gündür. Ama şu zamana kadar anlatmam gereken ve istediğim konulara değindim. İçimdeki alemin bile bir düzeni var ve ben bir bütünlüğün peşinde koşuyorum şuan daha hala yolun başı.. ve her şey zamanla.. ama bir şey var ki bazen yeni bir şeyler yazarken korkularım oluyor yerli yersiz, çünkü bazı şarkılarım gerçeğe dönüştü, bu bilinçaltımla ilgili bir şey sanırım. Engellediğimde oldu kendimi bile bile.. bu kendimle alakalı bir problem bazı zamanlar..
Hayallerinin ardından gözü kapalı koşabilecek bir insan mısın?
Bu zamana kadar aklımda ki tüm hedefleri gerçekleştirdim çok büyük engellerimde oldu ve hala varlar ama hiçbiri beni durduramaz. Şimdi daha çok hayalim var ve daha fazla imkanım, ve daha güzel cümlelerim... gözlerimi kapamam gerekiyordu ben bunu seneler önce yaptım.. açmakta istemiyorum çünkü göreceklerim gördüklerim kadar gerçek değiller..
Yakın zamandan bahsedelim, kafanda tasarladığın yeni projeler var mı?
Açık konuşayım, net albümü olarak tasarladığım bir albüm var. Beatlerini derlemeye çalışıyorum ne yapacağıma karar verme aşamasındayım.. solo e.p ler var sırada..
Peki dinleyicilerin Rapbiznezz'ın imzasını taşıyan projelerini ne zaman dinleyebilecek?
Ben underground çalışmalarımda bile ince eleyip sık dokuyorum –ki benim için bandrollü albüm çok detaylı adımlar.. bir yıl sonra rafa kaldıracak kadar az duygusu olan bir albüm yerine zamanı gelince bir albüm yapmayı yeğlerim...
Son olarak söylemek istediklerin?
Hiphoplife.net bir nevruz devrimi bence benim gibi. Ve kalitesinden ödün vermediniz. Bu kadar özen göstermeniz ve bu zamana kadar tavrınızı koruduğunuz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Çok keyif aldığım bir söyleşi oldu. Herkese saygı sevgi ve barış..
Müzik damarlarınızda gezmeli, kulaklarınızda değil...