Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Amerikan rüyasını alıp,kendi gerceğim yapacağım

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Mysterio II
YÖNETİCİ RAPÇİ
YÖNETİCİ RAPÇİ
Mysterio II


Mesaj Sayısı : 183
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 07/03/07

Amerikan rüyasını alıp,kendi gerceğim yapacağım Empty
MesajKonu: Amerikan rüyasını alıp,kendi gerceğim yapacağım   Amerikan rüyasını alıp,kendi gerceğim yapacağım Icon_minitimeCuma Tem. 13, 2007 12:44 pm

Uluslar arası bir çok başarıda imzası bulunan Dj Ace, İsviçre Zürih doğumlu Basel'de büyüyen bir Türk'tür. Canlı performanslar da gösterdiği başarıyı prodüktörlükte de gösterip dünyaca ünlü Red Bull BC One Breakdance yarışmasının soundtrack albümüne imzasını attı. Yakından tanıdığımız ünlü isimlerle Amerika'da çalışma fırsatı bulan Dj Ace, bizi kırmayıp sorularımıza tüm içtenliğiyle cevap verdi. Kısaca hayatından, bu noktaya gelişinden ve geleceğe yönelik amaçlarından bahsettiği bu röportajımızı sizlere sunuyoruz.


Seni tanımayanlar için kendinden kısaca bahseder misin?

Bendeniz Dj Ace, İsviçre’de doğdum, büyüdüm ve 1986 senesinden beri Hip Hop ile ugraşıyorum. O zamanlar Dj`lik, breakdance ve Graffiti dallarıyla uğraşırken, artık müzik prodüksiyonu ile de zaman geçirmekteyim. Prodüksiyon işini 2 yıldır New York’ta yürütmekteyim. Kariyerimde bir kaç büyük başarı yakaladım. Bunlar için, 3 kez DJ DMC şampiyonluk, radyo show, G-Unit’in M.O.P. grubuyla çalışmalar, Beenie Man Remixleri gibi örnekler verebilirim. Bir de dünyanın en yakışıklı DJ`i olmam da çok hoş tabiiki Smile

Gün geçtikçe Avrupa’da yayılan bir ünün var. Şuan hayatını New York’ta sürdürüyorsun. Bu işe ilk başladığın zamanı ve şuan gelmiş olduğun yerin hikayesini bize anlatır mısın?

Başladığım zaman ne Hip Hop’tan, ne müzikten ne dünyadan haberim vardı, oyun gibi başlayan bir tutku tüm durum ve kişiliğimi değistirdi. Okul dışında, Hip Hop dünyası sayesinde eğitim gördüm, dil öğrendim, farklı mentalite ve kültürlerle tanıştım ve bir çok ülkeyi gezdim... Artık emegimin karşılığını yavaş yavaş alırken yeni bir şeyler ögrenmeyede devam ediyorum!

Dmc World gibi birçok büyük yarışmada iyi dereceler elde ettin. Bu başarıyı neye borçlusun?

Kendime! Smile Sanırım, sıradan biri olmamak için elimden geleni yaptım. Kendimi, adımı, bir “Nike” veya Türkiye’nin “Fenerbahçesi” gibi dünyada tanıtmak istemem başarılara motor oldu. Disiplin çok önemli, zaten bunu öğrendikten sonra nedense okulda notlarım daha iyi olmaya başladı.

Dünyaca ünlü Dj Tony Touch'ın Amerika dışında çalıştığı tek isim olduğunu duyduk. Onunla tanışmanız, çalışmaya karar vermeniz ve diğer olaylar nasıl gelişti?

Bir kaç defa aynı gecede beraber DJ`lik yapmıştık, bir gün yaşadığım kente gelmişti ve tabii ki misafirim oldu, derken aynı düşünceleri paylaştığımız ortaya çıktı, ertesi gün stüdyoya girip “Don`t TOUCH The ACE” mixtape’i yarattık. Anlayacağınız, çok doğal bir şekilde gelişti her şey. İkinci bölümü planda.

Uluslar arası Breakdance yarışması olan Red Bull BC One'ın Soundtrack albümünü hazırladın. İlk gelen tepkiler nasıldı?

Red Bull BC One piyasa ya çıktıktan sonra dünyanın her köşesinden müzikler istendi. Bu kocaman feedbacktan bayağı şaşırmıştım ve sevinmiştim. Bu konu hakkında daha çok bilgi ve dosyayı web sitem www.djace.com’dan download yapabilirsiniz.



İsviçre'deki Türk hiphop temsilcimiz Makale grubu ile bir irtibatın var mı?

Kim? Şaka, şaka... Makale grubunu kardeşlerim gibi görüyorum. Mayıs 2007 sonunda ikinci prodüksiyon albümüm İsviçre'de piyasaya çıkıyor. Makale şahane bir parça ile deneme yaptı. İlk albümümde yoklardı, beklemek ve onları uzaktan izlemek istedim, bu ara kendi güçleriyle büyüdüler ve olgun rap müziği sergilemeye başladılar. Casusun sene sonunda çıkacak olan solo albümü ve Berlin’den bir Alman MC için alt yapılar hazırlıyorum bu ara.

İsviçre’de rap müziğin gidişatı ne durumda, sen kimlerle çalışıyorsun ve özellikle destek verdiğin isimler var mı?

Bence müzik prodüksiyonları yüksek standartlı. MC’lere gelince kücük ülke olmasına rağmen büyük şive farklılıkları var ve kentler arasında “ırkçılık” yaşanıyor. Yani Basel'den bir grup Zürih'te dinlenmiyor ve tersi... Ben mantığı yerinde olan ve olağanüstü yetenekli olan gruplarla çalışırım. Bana danışan ve istekli olan herkesi destleklerim.

Türkiye’de ki hiphop piyasasını takip ediyor musun? Dinlediğin birileri var mı?

Maalesef. Türkiye Hip Hop dünyası organize edilmek zorunda, ne oluyor, ne bitiyor, kim var, kim yok kolay kolay ögrenilmiyor gibi geliyor bana.

Türkiye'de oldukça yetenekli dj ve beatmaker lar yetişmekte. Onların da dünyaya seslerini ulaştırması için ne gibi tavsiyelerde bulunursun?

Mümkün oldukca prodüktiv olmaya çalışsınlar. Fenerli fanatikler gibi işlerine yoğunlaşsınlar, stil ve tekniklerini analiz edip geliştirsinler.

Prodüksiyon için kullandığın ekipmanların neler?

Kafa, kulak, müziğe olan sevgim ve PC.

Birçok müzisyen için plakların yeri her zaman farklıdır. Ancak gelişen teknoloji ile birlikte plakların da devri yavaş yavaş kapanıyor mu? Bir dj olarak bu konu hakkında ne söylemek istersin?

Plak zanaatçı aleti, mühim olan seslendirilen müzik. Diskoda kimse “bu DJ plakmı, cd mi”çalıyor diye sormaz. Eglenmeye gelmiş, değil mi? Ben RANE Serato Scratch ve Ortofon kullanıyorum.Yani hala plak. Müziklerin kaynağı iyi ise sorun yok. Kalitesi de iyidir. Nostaljiye kapılmamalı ve ileri bakmalı, ama sonuçta herkesin hangi teknoloji işine gelirse, ona kendi karar vermeli. Ben koleksiyoncu degil, Dj`im ?.

Güzel bir örnek vereyim: sizce koca Türkiye`den neden büyük DJ doğmadı? Çünkü plaklar çok pahalı ve plakçı mağazası yoktu, yeni teknoloji olanak saglıyor artık ve kimin interneti varsa, az paraya tonca müzik alabilir. Veya eskiden 30 kilo 200 plak taşıyorsam bugün laptopta 8000 parçam var yanımda mixerle 14 kilo yük taşıyorum, pratik değil mi?



Rap dışındaki diğer müzik türleriyle aran nasıl? En çok ne tür ve hangi isimleri dinlersin?

Bu işin komik tarafı neredeyse müzik dinlemem. Ama çok fazla değişik tür severim. Örneğin; Türk klasikleri (Barış Manço, İlhan İrem vs), Funk (James Brown, Luther Vandross vs), benim icin çok basit: iyi müzik iyi müziktir! Tarzı marzı olmaz! Önemli olan dinlerken duygulanmak, sevinmek, dansa başlamak, şımarmak, ağlamak, gülmek...iyi müzik tepki göstertmeli!

Çıktığın turnelerde birçok ülkeye gidiyorsun. İleride Türkiye'ye de gelmeyi düşünüyor musun?

İstanbulda İki, üç gecede çaldım ve inanılmaz bir atmosferle karşılaştım. Bildiğin promoter veya organizatör varsa, davetlere hayır demem.

Gelecekte gerçekleştirmek istediğin planlardan biraz söz edebilir misin?

New York`a geldiğimden beri çok yoğun çalışıyorum. Yeni Sony Music USA’in resmi mixtape dj’yiyim ve Destiny`s Child grubundan Kelly Rowland`ın resmi mixtape’ini hazırlıyorum, ayrıca mayıs sonunda İsvicre'de 2. albümüm piyasaya sürülecek. Sonbahar’da G-Unitin M.O.P. grubuyla Avrupa turnesine çıkacağız, Stik-E and the Hoods (benim MC) ve ben; beraber “The Club Crushers”iz ve haftalık “New York Style” radio show’da ABD, İsviçre, Almanya, UK dışında başka ülkelere de yayınlamayı planlıyorum. Ondan sonra güzel, tatlı bir aile kurmamın zamanı geliyor!

Biyografinde okuduğumuz kadarıyla "Amerikan rüyasını alıp, kendi gerçeğim yapmak istiyorum" demişsin. Bu cümleyi bizler için biraz açar mısın?

Hani hep anlatırlar ya... bulaşık yıkardı, şimdi milyoner olmuş. Avrupa'da popüler olmam Amerika'da pek işe yaramıyor, burada sıfırdan başlayıp yavaş yavaş ve ufak basamaklarla kraliyete doğru çıkmak üzereyim. Amacım çok basit: güzel prodüksiyonlar çıkartmak ve dünyaya serpmek. Böylece milyoner olmayı başarırsam, işte o zaman amerikan rüyasını aldım ve kendi gerçeğimi yaptım demektir.

Avrupa piyasasıyla Amerika piyasasını karşılaştıracak olursan neler diyebilirsin?

Amerika piyasası %100 business, yani para. Ufak bir ortamda tutulmayan parça derhal çöpe atılır. Çok politika var, kim kimi tanıyor falan. En büyük fark rekabet. Kim ne kadar iyi olursa olsun, her zaman daha iyisi var ve bir saniye olsun dikkat etmessen piyasada yok olursun. Müzik endüstrisi kocaman burada, özeti yok. Yalnız şunu eklemek istiyorum. Günleri saydıkça ülkeler kendi özelliğini kaybediyor, globalleşme hayatın her bölümünde gerçekleşiyor. Müzik branşında da öyle. Bu yüzden son 3, 4 senede Avrupa “Amerikanlaşınca Amerikanlaşıyor” ve aradaki farklar gittikçe yok oluyor.

Röportaj için teşekkür ederiz, Son olarak söylemek istediğin bir mesajın var mı?

Çok şey var, ama en önemlisi desteğiniz için hepinize teşekkürler! Tüm üyelerinizi kendi websiteme beklerim.

Online: www.djace.com
Myspace: www.myspace.com/acerecords
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rapski.winnerbb.com
 
Amerikan rüyasını alıp,kendi gerceğim yapacağım
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Türkçe rap :: Röpörtajlar-
Buraya geçin: