1980’li yılların başında Amerika’da başlayan ve bir fırtına gibi bütün
dünya gençliğini etkisi altına alan break dance, Türkiye’de 1993 yıllarında
kendini etkin olarak göstermeye başladıktan bir süre sonra bir anda gözden
kayboldu. Bugün bildiğimiz sitiliyle break dance ise, (sosyal, kültürel ve
ekonomik yapısı gereği, break dance’nin ortaya çıkışı için en uygun
koşulların oluştuğu) İstanbul’da, Almanya’dan gelen ‘İstanbul City
Breakers’ın tetiklemesiyle yayıldı yurdun dört bir yanına. İstanbul City
Breakers’ın efsanevi danslarıyla suladıkları topraklardan, Bakırköy’de
‘Lords Of İstanbul’ ve ‘Takım 34’, Kadıköy’de ‘İstanbul Street B-Boys’
yeşerdi. Hemen ardından İzmir’de Young Energy B-Boys, Ankara’da Devil Dogs,
Bursa’da Bursa City B-Boys esen bu rüzgarı Anadolu’ya taşıyan öncüler
oldular. İstanbul’da ise Özellikle "İstanbul Street B-Boys"un Kadıköy
yakasında peşi sıra düzenlediği, ve genellikle Dj Turbo, Dj Arda ve Dj
Double MT’nin dj.liklerini yaptığı partilerde b-boylar biraya gelerek
kendilerine yeni yaşam alanları yaratıyordu. Türkiye'ye ilk olarak,
"İstanbul Street B-Boys"un partisine Flying Steps’den Crok ve Vartak
geldi. Bu başarıyla geçen büyük partiden güç bulan Takım 34 ve S2K 1998
yılında Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük partisi olan "Kıyamet Günü"nü
düzenlediler. South Side Rockers grubu ve yurt dışından bir çok b-boy ve
graffitici’nin yanı sıra 1500 kişinin katıldığı ‘Kıyamet Günü’ ile break
dance’nin yakaladığı muhteşem rüzgar, bir anda tüm Türkiye’de break dance’ın
gençliğin arasında salgın gibi yayılmasını sağladı. Bu rüzgarda, elbette
aynı yılarda, Dj Arda'nın yaptığı ve efsane b-boy Storm'un yanı sıra
Flying Steps'den ayrılan Crok'unda katıldığı büyük partinin ve yılarca
Blue Jean dergisindeki köşesinde yazdığı yazılarla yurt genelinde tüm
breaker’lar arasında iletişimi sağlayan Turbo’nun payı büyük oldu. Birbiri
ardına kurulan yüzlerce grup arasında, bugün adı en çok duyulan Takım 34,
Young Energy B-Boys, Lord Of İstanbul, Devil Dogs, Bursa Sky-B Crew, Dream
Night Breakers, İnfaz Apache B-Boys, Bağcılar B-Boys, Breakkers Famılly, C4
Crew, Deprem, Kayseri B-Boys, İstanbul Street B-Boys, L.O.İ., Pendik
B-Boys, Poison Of Spider B-Boys, Samsun Stars Breakers, Trabzon Free Young
bu gruplardan sadece bazıları.
Dünyada ‘Break Dance’ın doğuşuna dair birden fazla öykü dolaşmakta
ortalıkta. Afrika Bambaata’nın Newyork’da sokak kavgalarına son vermek,
gençler arasında çıkan sorunlara barışçıl bir çözüm bulmak amacıyla break
dance’ı ortaya çıkardığını söyleyenlere karşılık, Los Angeles'dan
Sugarpop’un bu dansı ortaya ilk kez çıkardığını söyleyenlerde bulunuyor.
Ortaya çıkış şekli nasıl olursa olsun, break dans’ın en büyük özelliğinin,
onun fiziğe, çevikliğe ve akrobasiye dayanan bir sokak dansı olarak,
rakiplerin aynı anda karşı karşıya gelerek tüm hünerlerini kapışma yoluyla
ortaya koyarak çıkabilecek kavgalara son vermesi olduğunu rahatlıkla
söyleyebiliriz.
Bugün, birkaç yıl gibi çok kısa bir süre içinde Türkiye’nin dört bir
yanında çalışmalarını sürdüren pek çok grubunun ortaya çıkması, hiphop
kültürünün en temel unsurlarından biri olan break dance’ının önlenemez
yükselişini açıkça göstermektedir. Üstelik, özelikle Avrupa’da resmen devlet
eliyle desteklenmesine karşın, ülkemizde devletin kolluk kuvvetlerinden,
radikal siyasi akımların alt temsilcilerine, nihayetinde eğitimsiz halkın
genelinin tüm engellemelerine rağmen break dance, gençler arasında büyük bir
hızla yayılarak yurdun dört bir yanında mahallelere kadar girmiştir. Bu
yayılmada, elden ele dolaşan video kasetleri, hiphop partileri, break
dance’ın estetik görünümü ve en önemlisi de gençlerin pek çok temel
ihtiyacını karşılıyor olması çok etkili olmuştur.
Break dance aracılığıyla günümüz gençliği pek çok temel ihtiyaçlarını
karşılamaktadır: bulunduğu baskıcı çevreden kopup yeni bir arkadaş grubuna
üye olma, kendisini geliştirme, ifade etme, çevresine kabul ettirme, ve
biriken enerjilerini bu güç, çeviklik gerektiren bu sportif dans
aracılığıyla açığa çıkarma....
Buna karşılık, daha çok alt ve orta sınıfa mensup ailelerin çocukları olan
breaker’ları bekleyen pek çok temel sorun bulunmaktadır. Bu temel
sorunlardan biri, çalışabilecekleri yeterli alanların bulunmaması.
Avrupa’da ve Amerika’da toplumun sosyal ve kültürel gelişmişliği nedeniyle,
gençlerin çalışabilmeleri için pek çok kurumların kurulmasına, sosyal,
kültürel ve sportif alanların açılmasına karşılık, Türkiye’de
çalışabilecekleri kapalı bir alanı bulunmayan ve bu nedenle dışarıda, sokak
ortalarında çalışmak zorunda kalan gençlerin mekan sorunu çözülmesi gereken
en temel sorunlardan biridir. Belki de en büyük temel sorunlardan biride,
Türk toplumunun kendilerine karşı gösterdikleri yoğun baskı ve dışlamışlık.
Temel bir sorun olan mekan sorunu, yaz kış demeden dışarılarda bulunabilecek
iyi veya kötü alanlarla kendileri için çözülebilecek bir sorun olmasına
karşın, ailelerinin ve toplumun kendilerine karşı gösterdiği baskı, şiddet
ve aşağılanma önlerinde bir duvar gibi duran daha büyük bir sorundur. Bu
sorun aşıldığında ise, break dance’ın bir sel gibi akmasını durdurabilecek
hiçbir güç kalmayacaktır önünde.